WhatsApp

Montessori Eğitimi ve Felsefesi

  • Anasayfa
  • Montessori Eğitimi ve Felsefesi

Montessori Eğitimi ve Felsefesi

Kendi Kendime Yapmayı Öğrenmem İçin Bana Yardım Et”

Maria Montessori
 

Kendi Kendime Yapmayı Öğrenmem İçin Bana Yardım Et” Bütün çocukların kalbinde yatan istek aslında budur. Günümüz dünyasının aşırı meşgul yetişkinleri olan bizlerse çoğu zaman onun yerine kendimiz yapmayı tercih ederiz. Ya vaktimiz ya da sabrımız yoktur ona öğretmek için. Biz biran önce sonuca ulaşmak isterken çocukların süreçten keyif aldıklarını unuturuz. Oysaki her işi yetişkinler tarafından yapılan çocuklarda bağımsızlık ve özdisiplin gelişimi engellenir.

Montessori eğitimi, çocuğun süreci yaşamasına izin verir ve ben kendim yapabilirim duygusunu hissettirir. Ona hayat boyu yardımcı olacak iyi çalışma alışkanlıkları ve en önemlisi de sorumluluk duygusu kazandırır. Montessori felsefesinin temeli ise; çocuğun ileride olacağı kişiyi, potansiyel olarak içinde taşıdığı düşüncesidir. Çocuğun bedensel, entelektüel ve duygusal potansiyeline tam anlamıyla ulaşması için özgürlüğe ihtiyacı vardır. Ama bu özgürlük, düzen ve özdisiplin yoluyla erişilecek bir özgürlük olmalıdır.

           Dr. Montessori’ye göre çocuk, içi yetişkinler tarafından doldurulacak boş bir kâse değildir, “konsantre olabilme ve uzun süre yoğunlaşabilme, irade disiplini ve olumlu sosyal davranış, öğrenme hevesi ve düzenli düşünme, hissetme ve hareket etme” özelliklerine sahiptir. Bunlar, Montessori’ye göre psişik açıdan sağlıklı yeni çocuğun özellikleridir.
          Montessori felsefesinde ‘çocuğun bireyselliği’ ön plandadır. Her çocuk, kendine özgü bir gelişime sahip bireysel bir kişiliktir.

Bir Montessori sınıfında, ‘evcilik’ anlayışı yerine, her davranışın gerektirdiği gerçek materyallerle ‘çalışmak’ ön plandadır. Çocuklar oynarken (aslında çalışırken) sınıf düzeninden ve malzemelerinin korunmasından da sorumludurlar.


 

 “MONTESSORİ YÖNTEMİ; ÇOCUĞA, BİLGİYİ DOLAYLI OLARAK ÖĞRETİR VE ÇOCUKLARA KENDİ KENDİLERİNE BAKABİLMELERİ İÇİN YARDIM EDER.”

Montessori Eğitiminin Temel İlkeleri Maria Montessori eğitim sistemini çocuktan yola çıkarak kurmuştur. Montessori eğitimi, başka eğitim sistemleriyle karşılaştırıldığında çocuklara sağlanan olanaklar sayesinde, eğitimcinin onları isteklendirmesindense kendi seçimlerini yapabildiği, kendi eylemleri sonucu hatalarını denetleyebildiği bir eğitim sistemidir. Montessori eğitimi temelde kişiliğin oluşumu üzerinde durmaktadır. Maria Montessori bunu açıkça şu şekilde ifade etmektedir: “Eğitimde metot değil, insan kişiliği göz önüne alınmalıdır.”

  • Çocuk özeldir, tektir.
  • Kendine has bir varlıktır.
  • Çocuk etrafındaki maddesel dünyayı absorbe eder, gelecekte yetiştireceği kişi modelini biçimlendirir.
  • “Çocuk, insanların mimarıdır.” Bu mimarlar farkında olmadan içlerindeki inşa planına uyarak kendi ritimleri doğrultusunda kendilerini geliştirmeye çalışırlar.
  • Bu gelişime yetişkinler etki edemezler çünkü onlar inşa planını bilmemektedirler. Ancak, bir yetişkinin zamansız müdahalesi ya bu inşa planını tahrip edebilir ya da yanlış bir yöne yönlendirebilir.
  • Montessori Eğitiminin temel taşlarından birisi hazırlanmış çevredir. Çocuklar hazırlanmış çevredeki Montessori materyallerinden, bireysel ilgi ve eğilimine göre bağımsız olarak seçim yaparlar.
  • Montessori okullarında çocuklar, istedikleri materyalle, istedikleri zaman, istedikleri yerde calışırlar. Bir Montessori sınıfında çocuk; seçim yapmak, düşünmek ve bu düzenli hazırlanmış çevrede yaratıcı olmak için özgürdür. Özgürlüğün ilk şartı “bağımsızlık”, ikinci şartı ise “hazırlanmış çevre”dir. Üçüncü şart ise “özgür seçim”dir. Bu da düşünme ve muhakeme gücü ile bağlantılıdır. Çocuklara yetişkin yardımı olmadan, yalnız hareket etme olanağı verilmezse, onları hazırlanmış bir çevreye yerleştirmenin anlamı olmaz.
  • Çocuklara istedikleri kadar tekrar etme imkanı sunulur. Erken öğrenen yeni bir çalışmaya geçebilecektir, çünkü öğrenmede herkesin farklı bir ritmi vardır.
  • Materyallerdeki hata kontrolü çocuğun kendi hatasını bulmasıyla gerçekleşir. Başka birinden uyarıya, onaya ve düzeltmeye gerek kalmaz. Kendi kendisini düzeltmesine olanak sağlar. Böylece yetişkinden bağımsızlaşmak doğal olarak gerçekleşir.
  • Öğretmenin çocuğa yapabileceği gerçek yardım; onun hassasiyetini ve ilgisini takip ederek seçenekleri net olarak sunmak, müdahaleden kaçınarak yaratıcı gücünü ortaya çıkarabilmesini sağlamaktır.
  • Montessori, disiplinin, doğumla başladığına ve çocukta ortaya çıkması için yetişkinin sevgi, saygı, güven ve özgürlük atmosferini yaratması gerektiğine inanır. Yetişkin, arzu edilen davranış konusunda model olmalı ve aynı zamanda çocuğu bu tarz davranışlara doğrudan yönlendirmelidir.