Hobi derslerimiz, okulöncesi dönemde karma yaş gruplarıyla çalışma konusunda yüksek deneyime sahip, performans kaygısı gütmeyen öğretmenler tarafından gerçekleştirilmektedir.
Hobi derslerimizin günleri şu şekilde belirtilmiştir:
Salı Robotik Kodlama
Çarşamba Cimnastik Dersi
Perşembe ORFF Müzik
Amacımız; çocukları ilerinin sanatçıları olarak görmeyen, sanattan yararlanarak çocuğun gelişimini destekleyen bir eğitim verebilmektir.
Çocuklar yaratıcıdır. Biz eğitimcilere düşen onların var olan yaratıcılıklarına dokunmadan rehberlik etmektir. Burada eğitimcilere düşen görev çocuğa çok yönlü malzeme ve konular sunmaktır. Çocuk malzemelere ve konulara yön vermek yorumlamak ister bunu kolaylaştırmaktır bizim işimiz. Biz onların yaratıcılıklarına dokunmadıkça gelişmeye devam edecektir. Bakış açıları gelişecektir. Görsel bellekleri gelişecektir. Malzemeyi hangi amaçla ve nasıl kullanmaları gerektiğini öğrenecekler. Oranlar arasında ilişki kuracak, kendi yapabilirliklerini tanımaya başlayacaklar. Bunları bazen bir duvarı, bazen de farklı
boyutlardaki kağıtları boyayarak, bazen kille bir portre yaparken bazen de mutfaktan topladığımız artık sebzelerle portre yaparak, bazen boyaları karıştırarak, bazen de biz boyalara karışarak yapıyoruz. İçimizde ne var ne yok döküyoruz kâğıda, seramiğe vs. Biz eğleniyoruz, iyi vakit geçiriyoruz.
ORFF DERSİ:
Okul öncesi eğitim çocukların zihinsel, ruhsal, sosyal ve bedensel gelişimini sağlar. Dil gelişiminin ve yaratıcılığın geliştirilmesine yardımcı olur. Bütün bunlar okuldaki etkinliklerle sağlanır. Bu noktada branş derslerinin büyük önemi vardır. Elbette ki tüm branş derslerinin önemi büyüktür ancak müzik derslerinin gereği ve öneminin tartışılmaz olduğu bir gerçektir.
Müzik derslerinde orff öğretisini uyguluyoruz. Orff öğretisi müzik, ritim ve hareket eğitimidir. Çocukların tüm duyularıyla öğrenebilmelerini sağlar. Ses çalışması, hareket ve dans, çalgı çalma hepsi bir aradadır. Yani aynı anda şarkı söyleyebilir, dans edebilir ve çalgı çalabilirler. Derslerde orff çalgıları olarak adlandırılan ve çocuklar tarafından oyuncak olarak algılanan müzik aletleri kullanılır. Kolay çalınabildikleri için çocukta müziği başarabildiği duygusu oluşur.
Bir müzik aleti çalmak zihinsel bir faaliyettir çünkü bedeni dengeli tutmayı, iki eli bağlantılı ve dengeli çalıştırmayı ve tüm duyuları kullanmayı gerektirir. Orff çalgılarını grupla birlikte çalarak şarkılara eşlik etmek uyum becerisini geliştirir ve işbirliğini öğretir. El göz koordinasyonunu ve algıyı geliştirip öğrenme yeteneğini hızlandırır. Ritim duygusu ve şarkı söyleme becerisini geliştirir.
Ritim Latince akış demektir. Evrende her şey düzenli ve hareket halindedir. Güneşin doğması ve batması, gece ve gündüzün olması gibi olaylar tutarlı ve ritmiktir. Orffun en önemli öğesi olan ritm, çocuklara doğayla birebir örtüşen duyguları yaşatır. Tutarlılık, denge ve uyum gibi. Bu nedenle ritm çalışmaları dinlendiricidir. Çocuğun doğmadan önce annesinin kalp atışlarıyla tanıştığı ritm duygusu, kendisinin ve yaşıtlarının yer aldığı uygulamalı çalışmalarla geliştirilmelidir. Bu çalışmalarla aldığı eğitim, zihni ve bedeni arasında bir denge oluşturarak hareketlerine yansır.
Ritmi önce bedende yaşatıp daha sonra çalgılarla denemek gerekir çünkü çocuklar hissetmeden ve hissettiklerini bedensel tepkiye dönüştürmeden ritmi algılayamazlar. İşte bu noktada orff yaklaşımının bir diğer öğesi dans ve hareket işin işine girer. Dans her çocuğun ilgisini çeker çünkü bedeni hareket halindedir bu onun doğasına uygundur. Fiziksel güçlerine arttırmalarına ve hareket gelişimlerine katkıda bulunur. Doğaçlama yapılan orff danslarıyla yaratıcılık ve hayal güçleri gelişir. Dikkat ve konsantrasyon gelişimlerine yardımcı olur. Konsantrasyon çocuğa hedeflerini belirleyip onları gerçekleştirmeyi öğretir. Orff öğretisi bağımsız karar verebilme becerisini, sorumluluk bilincini geliştirir, dayanışma ve işbirliğini öğretir.
Orff her seviyede, her yaşta ve her yetenekte kişiyle uygulanabilir. 18 aylık bebeklerden, yaşlılara kadar her yaş grubuyla çalışılabilir. Erken yaşta müzik ve ritm eğitimi almış çocukların beyin hücrelerinin daha çabuk geliştiği kanıtlanmıştır. Okul öncesinde çocuğa birçok seçenek sunulmalıdır. Hayal dünyasının geliştirilmesi ve zevk duyduğu şeyleri keşfetmesi için olanak tanınmalıdır.
Müzik derslerinde amaçladığımız kazanımlar:
Ritim duygusunu geliştirme.
Ritim çalışmalarıyla çocuğa kendini kontrol etme alışkanlığını kazandırma.
Orff çalgılarını kullanarak kas, motor gelişimini destekleme.
Dinledikleri müziğe uygun devinimlerle eşlik edebilme.
Yaratıcılık ve hayal gücünü geliştirme.
Yaşına ve düzeyine uygun bir şarkı dağarcığına sahip olabilme.
Müzik aletlerini tanıyabilme.
Müzik aletlerinin seslerini ayırt edebilme.
Ses, mimik ve jestlerin ilişkisini kavrayabilme.
Görsel ve işitsel becerilerin gelişmesi.
DRAMA
Okul öncesi eğitim bireyin yaşamında önemli bir yere sahiptir. İstenilen davranışlara sahip çocuklar yetiştirmek için bu dönemde çocukların etkin bir okul öncesi eğitim almaları önemli olmaktadır. Okul öncesi yıllar boyunca bedensel, psikomotor, sosyal-duygusal, zihinsel, dil gelişimi büyük ölçüde tamamlanmaktadır. Bu dönemdeki gelişmeler yaşamın ilerideki yıllarında oldukça etkili olmaktadır ve okul öncesinde verilen eğitimle çocukların bütün gelişim alanları desteklenmektedir. Günümüzde önemi giderek artan okul öncesi eğitimde drama etkinliklerine yer verilmekte ya da drama bir yöntem olarak kullanılmaktadır. Drama gün geçtikçe önemi artan bir alan olarak dikkat çekmektedir. Günümüzde okul öncesi eğitimden başlayarak üniversite ve lisans üstü eğitime kadar, bütün kademelerinde drama çalışmaları yapılmaktadır. Pinciotti (1993)’e göre, drama, çocukların spontan oyunlarında ortaya çıkan, katılımcıların sanatsal duyarlılığını, kendisi, başka insanlar ve dünya hakkındaki bilincini artıran ve hayal gücünü geliştiren bir öğrenme aracıdır (s:1). Drama kavramı bazen bir yöntem, bazen bir alan, bazen de bir disiplin olarak karşımıza çıkmaktadır. Son yıllarda eğitim programlarında bir yöntem olarak kullanılmasının arttığı dikkati çekmektedir.
Drama oyunun gücünü eğitimde kullanan bir alandır. Erken çocukluk döneminden itibaren yetişkinliği de içine alan bütün yaşam dönemlerinde oyuna eğilimleri vardır. Dramanın oyunsu özelliği, yaratıcı edimlere ve yaratıcılık süreçlerine uygunluğu dikkati çekmekte ve dramanın eğitimde kullanımı söz konusu olmaktadır.
CİMNASTİK
Sporun çocuk gelişimine desteği çok büyüktür. Çocukların fiziksel ve sosyal anlamda olumlu gelişebilmeleri için spor yapmaları gerekir. Çocukların gelişiminin en kapsamlı ve hızlı olduğu dönemlerden biri 3-7 yaş arasıdır. Bu dönemde alınan eğitim ve kazanılacak alışkanlıklar kişilik gelişimine katkıda bulunur. Çocuklar fiziksel aktiviteler sırasında bedenlerini tanımayı, koordineli bir şekilde kullanmayı, yeteneklerinin farkına varmayı öğrenirler. Aynı zamanda bu becerilere sahip olmakla kazandıkları özgüven ile çevreyle olan ilişkileri güçlenir. Okul öncesi dönem, cimnastik sporuna başlangıç için ideal yaşlardan biridir. Bu dönemde çocuklar kas-kemik yapılarının güçlenmesi, kuvvetlenmesi, sinir-kas koordinasyonu ve sürat konusunda faydaları olan cimnastik sporu çocuğun gelişimi açısından oldukça önemlidir.
Cimnastik sporu, herhangi bir spor dalına yönelmeden önce yapılabilecek temel bir spor dalıdır ve altyapı görevi görür.
FAYDALARI
· Kas kemik yapısının kuvvetlenmesi,
· Sinir-kas koordinasyonunun mükemmel seviyeye ulaşabilmesi,
· Bedenlerini daha bilinçli bir şekilde kullanabilme
· Esneklik kazanabilme,
· Daha sosyal ve dışa dönük bireyler yetişmesi,
· Hiperaktif çocuklarda daha sakin davranış durumu ortaya çıkması,
· Duruş bozuklarının düzeltilebilmesi,
· Denge sorunu yaşayan çocuklarda olumlu yönde ilerleme,
· Çocukların, yaşıtlarına oranla daha girişken ve aktif olması,
· Sporun genel olarak kattığı sorumluluk bilinci,
· Vücutlarını daha etkin ve dengeli kullanmasını sağlar.